Kadın Cinselliği Genel Bilgiler
Kadınların önemli bir kısmı ön sevişme esnasında eşlerine katılamamakta, cinsel birleşme esnasında hareketsiz kalmakta, hazlarını arttıracak tutum almaktan kaçınmaktadır.
Toplumumuzda cinsellikle ilgili sorunlar ve cinsel işlev düzensizlikleri sık görülse de, bunların önemli bir kısmı hekime başvurmakta ve bu konuyu hekime açma konusunda isteksizdir.
İstatistikler
Bir çalışmada , evliliği yolunda giden kadınların %35’i cinsel ilişkiye karşı ilgilerinin zaman içinde azaldığını, %10’u hiç orgazm olamadıklarını, %47’si ilişki esnasında yeterince gevşeyemediklerini, %38’i ilişki esnasında ön sevişme dönemlerinin kısa sürdüğünü, %25’i cinsel ilişki sonrasında eşlerinden yeterince yumuşaklık ve sevecenlik göremediklerini belirtmiştir.
Cinsel olarak aktif olan kadınların yarısı ayda birkaç kez ilişkiye girerken, %30’u haftada 2-3 kez, %7’si 4 veya daha sık ilişkiye girmekte, %12’si ise senede ancak birkaç kez ilişkiye girmektedir. Tüm kadınların %3’ü ömür boyu hiçbir ilişkiye girmemiştir.
Ülkemizde, %66 gibi yüksek rakamlarda seyreden vajinismusu, %25 ile “cinsel istek azlığı”, %17 ile “orgazm düzensizlikları” izliyor. Araştırmalara göre, Türkiye’de kadınların ilk cinsel birleşmeyi yaşama yaşı 19.5’dur.
Kadınlarda Cinsel İşlev Düzensizlikleri
WHO’ya göre, cinsel işlev bozukluğu “bir kişinin arzu ettiğinde cinsel bir ilişkiye katılamama halidir”. Biyolojik, psikolojik, kişilerarası belirleyicileri olan çok boyutlu bir durumdur.
1.Cinsel İstek Bozukluğu
Azalmış cinsel istek bozukluğu
Cinsel Tiksinti Bozukluğu
2.Cinsel Uyarılma Bozukluğu
3.Orgazmik Düzensizliklar
4.Cinsel Ağrı Düzensizlikları
I.Disparoni
II. Vajinusmus
III. Non-Koital seksel ağrı
Cinsel İstek Azlığı
Ülkemizde tedaviye başvuran her üç kadından birinde cinsel istek bozukluğu görülmektedir. Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması (yada hiç olmaması) durumudur.
Cinsel İstek Azlığının Nedenleri
Kadınların cinsellikten zevk almamaları
Masturbasyon yapmalarının, cinsel fanteziler kurmalarının yada cinsel etkinliği başlatmanın ayıp yada günah sayılması
Cinsel eğitimde yetersizlik, yanlış cinsel bilgi ve inançlar
Depresyon yada psikolojik bir travma, menapoz ve kullanılan ilaçların yan etkisi.
Evlilik çatışmaları, eşler arası uyumsuzluk
Stres, (İş, aile içinde hasta bir bireyin varlığı, yakın akrabalardan birinin kaybı, maddi problemler, taşınma, yoğun iş temposu, çocuklarla ilgili problemler vb. )
Cinsel partnerin yeterli uyarı sağlamadan ilişkiye girmek istemesi, cinsel ilişki esnasında bayanın isteklerini görmezden gelmesi, duygu ve düşüncelerine değer vermemesi.
Güven problemleri ve çatışmalar (Cinsel partnerine güvenememe, aldatılmak, cinsel eş ile arasındaki iletişim bozukluğu, geçimsizlik, çatışma, partnerde görülen erken boşalma gibi bir cinsel işlev bozukluğu)
Gebe kalma korkusu ya da küretaj korkusu
Bakire kızlarda kızlık zarını kaybetme korkusu
Daha önce yaşanmış çeşitli olumsuz ve rahatsız deneyimler.
Cinsel taciz yada tecavüze maruz kalmak
Ailenin cinsel konularda katı, baskıcı tutumu
Kadının istekli olması halinde partnerin onun hakkına kötü kadın olduğunu düşüneceği ile ilgili kaygılar.
Cinsel konuda geliştirilen özgüven eksikliği
Tedavi
Cinsel isteksizliğin giderilmesinde temel amaç, bu sorunu yaşayan kişide terapi ile, davranış ve düşünce kalıpları farklılaştırılarak cinsel isteği engelleyen nedenlerin bulunup ortadan kaldırılması ve kadının cinsel arzularıyla uyumlu bir cinsel yaşamı sağlamaya çalışmaktır.
Cinsel Tiksinti Bozukluğu
Sürekli olarak ya da yineleyici biçimde, cinsel eş ile genital ilişki kurmaktan aşırı tiksinti duyma ve bundan tümüyle kaçınma.Bu tip sorunlar genellikle fiziksel veya cinsel suistimal ile çocukluk çağı travmalarıyla ortaya çıkabilir.
Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Sürekli olarak yada yineleyici bir biçimde, cinsel uyarılmanın yeterli olmaması yada cinsel etkinlik bitene kadar bunun sürdürülememesi durumudur. Genital (ıslanma-kabarma) yada subjektif heyecan tepkisi yada diğer somatik cevapların eksikliği/yokluğudur.
Cinsel Uyarılma Düzensizliklerinin Nedenleri
Yeterli cinsel eğitimin ve cinsel deneyimin olmaması.
Cinsel etkinliğe yeterince hazırlanmama, yeterli ön sevişme olmaması yada partnerinde “erken boşalma” sorunu olması.
İlaçlar; antidepresifler, antihistaminikler, antihipertansifler
Organik nedenler; menapoz, atrofik vaginit, DM, Pelvik bölgeye radyoterapi uygulanması.
Orgazm Bozukluğu
Olağan bir cinsel uyarılma evresinden sonra orgazmın sürekli yada yineleyici bir biçimde gecikmesi yada hiç olmamasıdır.
Normal bir uyarılma döneminden sonra orgazm olamama durumu cinsel tecrübesi az olan ve cinsel ilişkiye yeni başlamış olan kadınlarda sık görülür. Kadınların %5-10’u hayatlarının hiçbir döneminde orgazm olamaz ve buna birincil anorgazmi (orgazm olamama) adı verilir. Anorgazminin en sık görülen psikolojik nedenleri arasında;
Takıntılı bir şekilde ilişkinin nitelikleriyle ilgilenme,
Hata yapma korkusu
Kendini aşırı eleştirme
Başaramama korkusudur.
Emosyonel travma gibi psikolojik nedenler (geçmişte cinsel tacize maruz kalmış olmak vb.)
Özgüven azlığı
Vücudunu beğenmeme,
Kontrolünü kaybetme korkusu
Depresyon, Anksiyete düzensizlikları, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili bazı ilaçlar
Menapoz
Kronik hastalıklar
Nörolojik hastalıklar
Yoğun ilaç kullanımları
İlişki problemleri (Aldatılma yada aldatılma kuşkuları)
Tedavi
Tedavide öncelikle altta yatan organik ve psikolojik nedenler araştırılır. Cinsel eğitim ve bireysel ve çift terapisi uygulanır. Çiftelere cinsel birleşme teknikleri aktarılmaktadır.
Cinsel Ağrı Düzensizlikleri
Disparoni
Seksüel ilişki ile birlikte kalıcı veya yineleyici genital ağrı olarak tanımlanır. Uzun süre devam etmesi durumunda anorgazmi ve istek azlığını da beraberinde getirebilir. Hem psikolojik hem fiziksel nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kadınların üçte ikisi hayatlarının bir döneminde bu durumu geçirebilirler.
Nedenler
Kronik enfeksiyonlar ve klitorisin irritasyonu ve aşırı duyarlılığı yer alır. Kalın himen (kızlık zarı), epizyotomi nedbesi, vajinit, ilişkiye hazır olmadan (yani yeterince ıslanma olmadan) başlanması nedeniyle ortaya çıkan tahriş ve menapozda ortaya çıkan Vajinal atrofi (vajina dokusunun zayıflaması).
Kısa vajina (doğumsal), mesane anfeksiyonları (sistit) ve uretrit, kronik enfeksiyonlar, endometriozis, pelviste kitleler, barsak hastalıkları, genital organlarda sarkma.
Cinsellikle ilgili çocukluktan gelen olumsuz önyargılar, cinsel taciz öyküsü, ilişkiyle ilgili olumsuzluklar vb.
Vajinismus
Vajinanın dış üçte birindeki kaslarda koitosu engelleyecek biçimde yineleyici yada sürekli olarak istem dışı kasılmaların olmasıdır.
Bu kadınların başka özelliği, genellikle baskıcı ve otoriter davranış gösteren babalarının tersi özelliklerini gösteren erkekleri eş olarak seçmeleridir.
Vajinismus, en sık başvuru nedenini oluşturmaktadır. Toplumumuzda kadınlarda cinsel istek azlığı, orgazm güçlüğü yada cinsel istek azlığı vajinismusa oranla daha sık görülmektedir. En sık başvuru nedeni olmasının temelinde; Çiftin çocuk sahibi olma arzusu ve evlilik yaşamını ciddi biçimde tehdit etmesidir.
Vajinismus Nedenler
Geleneksel tutum,
Muhafazakar yapı
Eğitimsizlik
Koruyucu aile yapıları
Kızlık zarının hala kadının namusu olarak görülüyor olması.
Cinsel taciz gibi ciddi psikolojik travma, ağrılı jinekolojik muayene, ilk ilişkinin çok ağrılı olması psikolojik tahribat yapmış olması.
Endometriozis, kronik enfeksiyonlar, kızlık zarının gergin olması gibi durumlar.
Kadının genital bölge ve vajinanın boyutu hakkında yanlış inançlarının olması.
Tedavi
Vajinadaki istem dışı kasılmanın aşamalı egzersizlerle ortadan kaldırılması.
Kadının genital anatomisiyle ilgili temel bilgileri edinmesi için eğitim verilir.
Gevşeme, imajinasyon, duyarsızlaştırma tekniklerinin kullanılması.
Vajinusmusa yol açan etkenlerin çözümlenmesi
Non-Koital Cinsel Ağrı Düzensizlikleri
Israrcı ve tekrarlayan tipte cinsel birleşmeden bağımsız olarak genital ağrı/acı durumudur. Anatomik veya inflamatuar durumlarda ortaya çıkabilir.
Cinsel İşlev Düzensizlikleri ve Terapi
Cinsel terapiye başlamadan önce danışanlara çok yönlü multidisipliner bir muayene, tetkik ve değerlendirmeler yapılmaktadır. Cinsel terapide öncellikle kişinin cinsel yaşam öyküsü ele alınmaktadır.
Cinsel eğitimini kimden aldığı
Mastürbasyon
İlk cinsel deneyimi
Cinselliği nasıl algıladığı
Çocukluk ve ergenlik döneminde tacize uğramış mı?
Terapiye getirdiği cinsel sorun hakkında detaylı bilgiler edinilmektedir. Değerlendirmenin ardından kişinin herhangi bir sağlık problemi var olup olmadığı değerlendirilmektedir.
İlişkiden kaynaklanan birtakım sorunların olup olmadığını değerlendirmek için çift olarak terapiye almak önemlidir.
Cinsel soruna yol açan faktörler tespit edildikten sonra çifte cinsel terapi uygunabilmektedir. Nefes ve gevşeme egzersizleri öğretilir. Bazı özel tekniklerin ve egzersizlerin öğretilmesinin yanı sıra, cinsellikle ilgili yanlış inanç ve düşünce sistemlerinin üzerinde durulması amaçlanmaktadır. Cinsellikle ilgili olumsuz düşünceler kişinin hayatında alışkanlık haline gelebilir, kişi bu olumsuz düşüncelerin farkına varamayabilir. Olumsuz düşüncelerin yerine kişinin alternatif düşünceler geliştirmesini sağlamak önemlidir. Yeni bakış açısının cinsel hayata nasıl aktarılacağı konusunda “ev ödevleri” verilmektedir.
Cinsel işlev düzensizlikleri tedavisi için randevu numaramız: 0 (224) 999 69 89
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı & Cinsel Terapist