Message Icon
E-mail
info@cagdasozdemir.com
Phone Icon
Telefon
0 (224) 999 69 89
doğum kontrol yöntemleri nelerdir

Doğum Kontrol Yöntemleri

DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ

Bireylerin istedikleri zamanda, istedikleri sayıda çocuk sahibi olmaları ve doğum aralıklarını belirlemeleri en doğal haklarıdır. Doğum kontrol yöntemi belirlerken hastanın öyküsü dikkate alınarak ve danışmanlık verilerek hastaya özel doğum kontrol yönteminin planlanması gerekir. Kişinin muayene bulguları, doğum sayısı, kısa ve uzun dönemlik doğum planı ve daha önce kullanmış olduğu doğum kontrol yöntemleri bu seçimde önemlidir.

1. Geleneksel Yöntemler

Geri çekme, takvim yöntemi (yumurtlama günü takibi yapılması) gibi geleneksel yöntemler çok yaygın ve kolay olarak kullanılmaktadır ancak koruyuculuğu en düşük olan yöntemlerdir. Kaçak gebelik olasılığı çok yüksektir.

2. Bariyer Yöntemleri

Kondom (prezervatif), cinsel yolla bulaşan hastalıkları engellediğinden dolayı özellikle birden çok partneri olan hastaların kullanmasını tavsiye ettiğimiz bir doğum kontrol yöntemidir. Başarı oranı doğru kullanımda %98 civarındadır. HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyuculuğu bulunmaktadır ancak tüm genital bölgeyi kapatamadığından dolayı ciltten cilde geçebilecek hastalıkları (genital uçuk, siğil vb.) engellemede etkisi olmayabilir.

Diyafram, vajinaya yerleştirilen ve uterus ağzını arkasına alarak spermin yumurtaya ulaşmasını engelleyen bir doğum kontrol yöntemidir. İlişkiden çok öncesinde yerleştirilebilmektedir. Cinsel ilişki sonrası en az 6 saat yerinde bırakılmalı ancak 24 saatten fazla tutulmamalıdır. Spermisitlerle birlikte kullanılması önerilir.
Spermisit, cinsel ilişki öncesi vajina içerisine uygulanan ve içerisindeki maddelerle spermlerin uterus içine ulaşmasını engelleyen bir yöntemdir. Koruyuculuk oranı çok düşük olduğu için tek başına kullanılması önerilmemektedir.
Servikal başlık, diyaframın uterus ağzına tam olarak yerleştirilen bir tipidir. Önceden normal doğum yapmış kişilerde etkinliği çok fazla azalmaktadır.

3. Hormonal Yöntemler

Günümüzde kullanılan, en güvenli ve en etkili doğum kontrol yöntemleri arasında yer almaktadırlar. Yumurtlamayı baskılayarak ve uterus duvarını incelterek gebeliğin oluşumunu önlemektedirler. Kombine (östrojen ve progesteron) ya da sadece progesteron içeren formları mevcuttur.

Kombine Oral Kontraseptifler (Doğum Kontrol Hapı)

Kadının doğal hormonları olan östrojen ve progesteronun sentetik formlarını içerir. 21 ve ya 28 gün boyunca her gün aynı saatte 1 adet hap alınır, kutu bitince 7 gün ara verilir. Bu ara dönemde adet kanaması gerçekleşir.
İlk kutuya adetin ilk günü, tercihen adetin ilk 5 günü içerisinde başlamak gerekir. İlk kutu kullanımında koruyuculuk düşük olacağından ilk hafta ek bir yöntemle (kondom gibi) daha korunmak gerekmektedir. Doğru şekilde kullanıldığı takdirde gebelikten korumada başarı oranı %99.7’dir.
İlk aylarında lekelenme, düzensiz kanama, bulantı gibi yan etkiler görülebilmektedir ancak 1 ile 3 ay içerisinde bu etkiler kendiliğinden kaybolur.
Doğum kontrol haplarının gebelikten korunma dışında başka yararları da bulunmaktadır. Bunlar;
Adetleri düzenli hale getirirler.
Adet sancısını(dismenore) azaltırlar.
Aşırı adet kanaması durumlarında kanama miktarını azaltıp anemi tedavisine destek olurlar.
Premenstrüel sendrom olarak adlandırdığımız adet öncesi gerginlik durumunu azaltırlar.
Endometriozise(çikolata kisti) bağlı şikayetlerin azaltılmasında faydalıdır.
Akne (sivilce) tedavisinde etkilidir.
Yumurtalık ve rahim kanseri riskini azaltırlar.
Doğum kontrol haplarının akciğer, beyin, bacak damarlarında pıhtılaşma gibi ciddi yan etkisi bulunmaktadır. Bu sebeple bazı kriterler belirlenmiştir. Doğum kontrol haplarını kesinlikle kullanılmaması gereken durumlar şöyledir:

Damar tıkanıklığı öyküsü
Orta veya şiddetli kontrolsüz tansiyon yüksekliği
Kalp-damar hastalıkları
Beyin damarlarında herhangi bir hastalık olması
Kalp krizi geçirme
Auralı migren
Aktif karaciğer hastalığı
Bilinen veya şüphelenilen meme kanseri
35 yaş üzerinde günde 15’ten fazla sigara içme ya da migren öyküsü
Safra kesesi hastalığı
Gebelik şüphesi
Tanı konulmamış vajinal kanama

Sadece Progesteron İçeren Haplar

Östrjen içeren doğum kontrol haplarının kullanılmaması gereken kişilerde kullanılabilir. Özellikle emzirme dönemindeki kadınlarda süt üretimini azaltmadan kullanılabilirler.
Her gün aynı saatte alınmalıdır ve kutu bitiminden ara vermeden kullanılmalıdır. 3 saatten daha fazla bir gecikme olduğunda hap alınmamış gibi düşünülmeli ve yedek bir korunma yöntemi ile korunulmalıdır. Koruyuculuğu %98.9 civarındadır.

Aylik – 3 Aylik Enjeksiyonlar

Aylık iğneler hem östrojen hem progesteron içeren, 3 aylık iğneler ise sadece progesteron içeren ve kas içine uygulanan iğnelerdir. İlk kullanım esnasında kanama düzensizlikleri, fazla kanama olabilir. Yöntemi bıraktıktan sonra doğurganlığın geri dönüşü 6 aya kadar gecikebilir. Koruyuculuğu %99.7’dir.

Cilt Alti İmplantlar

Sadece progesteron içeren 6 adet kapsül kolun üst bölgesinde cilt altına lokal anesteziyle yerleştirilir. Etkinliği çok yüksektir ancak adet düzensizliğine bağlı şikayetlere sebep olmaktadır. 5 yıl süre ile etki eder. Yöntemi bıraktıktan sonra doğurganlığın geri dönüşü gecikebilir.

4. Uterus İçi Araçlar (Spiral-Ria)

Uterus içi araçlar uterus içerisine yerleştirilen ve uterus içerisinde hormonal değişikliğe sebep olarak koruyuculuk sağlayan araçlardır. Uzun dönem geri dönüşümlü doğum kontrol yöntemleri arasında en etkili olanıdır. İki çeşidi bulunmaktadır: bakırlı RİA, ilaçlı RİA. Bakırlı RİA’nın etki süresi 10 yıldır. Özellikle kullanıldığı ilk aylarda adet miktarı ve süresi artabilir.
İlaçlı RİA (Mirena) ise progesteron içerir ve birçok jinekolojik hastalığın tedavisinde de kullanılabilir. Etkinlik süresi 5 yıldır. Kullanıldığı dönem boyuncu adet miktarında azalma meydana gelir, uterus kanser riskini azaltır. Başarı oranı %99.4tür.

5. Sterilizasyon Yöntemleri

Kadınlarda tüp ligasyonu(tüplerin bağlanması) adı verilen tüplerin ameliyat ile kalıcı olarak kapatılması ile döllenmenin önlenmesi yan etkisi olmayan son derece etkili bir yöntemdir. Sezaryen esnasında ya da herhangi bir dönemde ve ya laparoskopi (kapalı yöntem) ile doğumdan 2 ay sonrasında yapılabilmektedir. Her ne kadar geri dönüşümlü olarak ameliyatla tüpler eski haline döndürülse de etkinliği düşük ve dış gebelikle sonuçlanmaktadır.

 

Op. Dr. Çağdaş Özdemir

Bursa Kadın Doğum Doktoru

VM Medical Park Bursa Hastanesi

Bir yanıt yazın