Message Icon
E-mail
info@cagdasozdemir.com
Phone Icon
Telefon
0 (224) 999 69 89
cinsel yolla bulaşan hastalıklar

Jinekolojik Enfeksiyonlar

Genital Enfeksiyonlar ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Kadınların bir jinekoloğa başvurma sebepleri arasında en sık gördüğümüz semptom vajinal akıntıdır.

Vajinanın iç yapısı çok katlı yassı epitelle örtülüdür. Sadece cinsel uyarı esnasında vajina ve vulvadaki bezler tarafından vajina dışına yakın bölgeden kayganlık sağlayıcı sıvı salgılanır.Vajinal sıvının önemli kısmını serviks dediğimiz uterus ağzı bezlerinin salgıladığı sıvı oluşturur. Bu bezler östrojen uyarısına duyarlıdır. Vajinanın çok katlı epitelinden dökülen hücrelerde vajinal sıvının oluşmasına katkıda bulunurlar.

Vajinada doğal olarak bulunması gereken mikroorganizmalar laktobasiller ; vajinayı asidik yapıda tutarak patojen mikroorganizmaların çoğalmasını önlerler. Az miktarda berrak vajinal akıntı üreme çağındaki kadınlarda normal kabul edilir.

Akıntı özellikle adet bitimi mukus gibi saydam iken, yumurtlama sonrası beyazımsı kokusuz krem kıvamında bir hal alır. Doğal ve fizyolojik olan akıntı budur.
Adet görmemiş kız çocuklarında ve menopoz sonrası kadınlarda östrojen eksikliğine bağlı akıntı pek görülmez ve böylelikle enfeksiyonlara yatkınlık yaratır.
Özellikle doğum yapmış kadınlarda görülen ve tıbbi tedaviye yanıt vermeyen akıntılar genellikle uterus ağzı kaynaklıdır, ancak servikal patolojiyi görmek kaydıyla koterizasyon (yara yakma) ile ortadan kaldırılırlar.

Bakteriyel vajinitlerden floranın değişmesine bağlı gelişen bakteriyel vajinozis enfeksiyonunda akıntı, beyaz gri renkli ve kokmuş balık kokusundadır ve en sık görülen akıntı sebebidir. Akıntı vajinada ve dış genital bölgede iritasyon ve kaşıntı yapmaz.

Mantara bağlı akıntılarda ise akıntı beyaz renkli kokusuzdur, içinde kesilmiş süte benzeyen küçük beyaz parçacıklar bulunur. Şiddetli kaşıntı ve iritasyon ile birliktedir.
Trikomonas vajinitinde akıntı aşırı miktarda artmıştır, yeşilimsi, köpüklü, kötü kokuludur ve kaşıntı hissi de vardır.
Uterus ağzına bağlı kronik enfeksiyonlarda akıntı koyu kıvamlı pürülandır, ayrıca bu akıntı vajinanın florasını bozacağı için fırsatçı ve sekonder enfeksiyonlara da zemin hazırlar. Uterus ağzı ve uterus iç zarı kanserlerinde akıntı et suyu kıvaamındadır. Bazen uterus ağzı polipleri de vajinal akıntıya neden olabilirler.
Yakın vücut teması, oral seks, anal seks ve cinsel ilişkiyle bulaşabilen hastalıklar da cinsel ilişki ile bulaşabilen hastalıklar olarak kabul edilir.
Bu hastalıklara yol açan mikroorganizmalar genital sistemde geliştikleri gibi vücut salgılarında ve kanda bulunurlar. Anneden plasenta yoluyla çocuğa geçerler, hatta bazen doğum sonrası dönemde de anneden çocuğa geçiş görülebilir.

Jinekolojik Enfeksiyonlar – Cinsel İlişki ile Bulaşan Hastalıklar

Cinsel ilişki ile bulaşabilen hastalıklar başlığında pek çok etken vardır bunlar;
Bakteriler,
Virüsler,
Parazitler,
Bazı mantar türleri
Dış parazitler.

Bel soğukluğu, Neisseria Gonorrhoeae tarafından geliştirilen bir hastalıktır. Yüksek derecede bulaşıdır.Vajina ve dış genitali etkilediği kadar iç genital organları da etkileyerek ciddi pelvik enfeksiyonlara hatta bakterinin kana karışması sonucu vücudun özellikle eklem bölgelerinde enfeksiyona neden olabilir. Pürülan kokusuz akıntıya, zaman zaman sık idrara çıkma, ağrılı idrar, vajinal kaşıntı ve yanma da eşlik edebilir.

Chlamydia enfeksiyonu da cinsel yolla bulaşan en sık görülen enfeksiyondur. Tüpleri etkileyerek kısırlığa kadar giden sorunlara yol açabilir. Ayrıca chlamydia doğumda anneden bebeğe bulaşarak göz enfeksiyonları ve zatürreye yol açabilir. Tüpü etkileyen olgularda kasık ağrısı da eşlik eder. Bu hastalar ilerleyen yıllarda kısırlık ve dış gebelik adayıdırlar.
Sifiliz (frengi) hastalığı nadir görülse de uzun vadede vücudun tüm organlarını etkileyebilen ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. İlk belirti genellikle cinsel organlarda görülen 4-5 mm. çapında ağrısız, zemini sert, pembe, mat, yüzeyel bir yaradır. Bu yaraya şankr adı verilir.
Şankr çıktıktan bir hafta en yakın lenf düğümünde büyüme görülür (genelde kasıkta). Yara 6-8 hafta kalır ve iz bırakmadan iyileşir, hasta tarafından fark edilemeyebilir. Şankrdan ortalama 6 hafta sonra 2. devre belirtileri başlar.

Gövde ve kollarda pembe renkli lekeler, ağrısız lenf bezi şişlikleri, hafif ateş, boğaz ağrısı, güve yeniği şeklinde saç dökülmesi ve seste kalınlaşma bu dönemin belirtileridir.Gövde, kol ve bacakta, avuç içlerinde papüler lezyonlar görülür. Genital bölgedeki 2. evre sifiliz lezyonuna kondiloma adı verilir. Bu dönem 1-2 ay içinde geriler ve hastalık bekleme evresine girer. 2-4 yıla kadar uzayabilen bu dönemde belirtiler tekrarlayabilir. Hastalık bu dönemde tedavi edilmez ise 3. evreye (geç dönem) girilir. Bu dönemde tarama testleri pozitiftir ama çoğu hastada bir bulgu yoktur.
HIV enfeksiyonu (AIDS), Hepatit B ve Hepatit C enfeksiyonları da cinsel yolla bulaşabilen hastalıklardır ve son derece kötü sistemik sonuçlara yol açabilirler.
Human papilloma virüs genital bölgede siğil başta olmak üzere vajina, özellikle uterus ağzı, dış genital ve anüs kanserlerine yol açar. %98 oranında cinsel yolla bulaşan bir viral hastalıktır. Sevindirici olan gelişme artık kansere yol açan bu virüse karşı yüksek oranda koruyucu aşının (HPV aşısı) uygulamaya girmiş olmasıdır.

Genital uçukların %85’i Tip2 HSV ile oluşurken %15’i ise Tip1 tarafından oluşturulur. En önemli semptom dış genital bölgede ağrılı, sulantılı çok sayıda lezyonun varlığıdır. Sulantılı lezyonlar açılarak yerini ağrılı yaralara bırakır. Vajinadaki lezyonlar daha sessizdir, artmış vajinal akıntı ve yanmaya neden olur. Spesifik bir tedavisi yoktur. Perine temiz tutulmalıdır, lezyonlar çıkmadan önce ya da ilk belirtilerle beraber ağızdan ya da krem olarak antiviral bir ilaç olan asiklavir kullanılarak enfeksiyonun süresi ve şiddeti azaltılabilmektedir.
Etkeni Hemophilus Ducreyi olan yumuşak şankr hastalığı da cinsel yolla bulaşan diğer bir enfeksiyondur. Genital bölgede yumuşak akıntılı yaralara neden olan bu enfeksiyonda cinsel ilişkide ağrı ve idrar yanması görülebilir.

Lenfogranülama Venorum hastalığı chlamydia ile oluşturulan genital bölgede ağrısız lezyonlarla başlayıp lenf bezlerini yaygın olarak etkileyen, nadir görülen bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyondur. Uzun dönemde anüs ve genital bölgede şekil düzensizliklarına yol açabilir.
Donovanosis (Granülama İnguinale) Calymmobakter granülomatis etkeni ile oluşan bir hastalıktır. Yine genital bölgede yaralar ve uzun dönemde şekil ve fonksiyon bozukluğuna yol açar, ülkemizde nadir görülür.

 

Op. Dr. Çağdaş Özdemir

Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktoru

Bir yanıt yazın